7 Temmuz 2013 Pazar

EYVAH KITAP !



Cogu zaman “hiperaktif” olarak etiketlendirildik, neden mi? Ellerimize ailelerimiz tarafından seçilen ve tutuşturulan kitaplari bir kosede oturup saatlerce okuyamadigimiz için. Oysa ilk baslarda hevesliydik cogumuz kitap okumaya . Bu sekilde heves mi kaldi?

Heves sadece bununla mi kirildi? O kadar cok nedeni var ki? Mesela, okulda bir kitap seçilir ve bu kitabi anlasanda anlamasanda okumak zorunda birakilirsin. Oyle ki, bu kitaptan sinav olursun ve alacagin not bu kitabi okuyarak vereceğin cevaplara baglidir. Ogretmen seçmiş bir kere, gidip öğretmeninle konuşsan bile nafile. Okuyacaksin , kendi seçtiğini değil, okulun belirlediğini.

Evdesin mesela, bos bos ortalikta dolaniyorsun. Annen, baban senin etrafta dolanmani istemiyor. Al sana ceza: “ Cabuk odana git ve hemen kitap oku “. Oldu simdi bu ?

Digelim cok kitap okumayi seviyoruz, okuyarak saatler geçiriyoruz, bu sefer okulda arkadaşlardan da bir darbe yiyoruz; neticede cok kitap okuyanlarla dalga geçiliyor okulda.

“ Bu kitap okumak isi madem cok güzel, insanin kelime hazinesini geliştirip, muhakeme becerisini geliştiriyor, o zaman annem ve babam niye hic kitap okumuyor ? Onlarin elinde hic kitap gormuyoruz, kitaplar sadece çocuklar için mi basiliyor ? “

Bu yazilar, yazar Mine Soysal’in “ Kitap Sohbetleri “ adi altinda yüzlerce öğrenci ile yaptigi görüşmelerden alinan notlar olup, kitabin tamamini oluşturmaktadir. Maalesef ebeveynler olarak kendi yapmak isteyip ama yapamadigimiz bir cok seyi cocuklarimizin yapmasi konusunda ister istemez baski uygulayabiliyoruz onlar ustunde; cocugum iyi okullarda okusun, güzel konuşsun, muhakeme becerisi gelişsin, yazar olsun, vs . Kendi seçtiğimiz kitaplari okumalarini, kendimiz kitap okumadigimiz halde onlarin sürekli ellerinde kitap oturup okumalarini talep eder dururuz onlardan. Kitap okuma olayini ya odul, ya ceza olarak sunariz cocuklarimiza. Dolayisiyla, aslinda cok eğlenceli bir bos zaman aktivitesi olan kitap okuma orani oldukça dusuk çocuklar arasinda.

Kitabin bir bolumunde bir okulu ziyaret eden bir yazar sorar çocuklara “ Cocuklar, neden kitap okuruz” diye. Cocuklarin cogu “ bilgi edinmek “ , “ hayal gucumuzu geliştirmek “ gibi klişe cevaplar verirken bir çocuk “ DEGISMEK ICIN “ diye cevap verir. “ DEGISTIRMEK ICIN DEGISIM “ . Butun bu olanlar içinde yasadigimiz toplumu farklilastirmak, değiştirmek için once değişmemiz gerekiyor. Degisimin bu zorlu ve uzun yolculuğunda bize refakat edecek en değerli dostlarimiz kitaplar olacaktır.

Son olarak Yazar Mine Soysal’in kitabin sonunda çocuklara hitaben yaptigi konusmanin son paragrafında aynen sunlari yazmis:

“ Daglarin eteklerindeki ormanlarda, kimi urkuten, kimi neşelendiren binbir sesin arasinda yürürken bir pinar cikiverir bazen insanin karsisina. Serin ve berraktır. Susuzlugunuzu giderir, dinlenirsiniz. Pinarin kucuk sesleri bir anda ormanin koca gurultusunu duyulmaz kilar. Sadece berrak suyunu, kucuk siriltilarini ve serinliğini duyarsiniz. Kitaplar da pinarlar gibidir. Yasamin gumburtusu içinde bize sessizliği sağlarlar. Sessizlik olmazsa, yorgunluklardan, gerilimden, huzursuzluk ve korkularimizdan kurtulamayız.”

Sevgili anne ve babalar, cocuklarimizi geleceğe dair daha iyi yönlendirmek adina bu kitaptaki cocuklarin neden kitap okumak istemediklerine dair söyleşilerini mutlaka bir anne olarak öneriyorum. Bu kitap her anne ve babanin kesinlikle okumasi gereken bir kitap bence.

YAZAR ADI : MINE SOYSAL
SAYFA SAYISI: 127 SAYFA
YAYINEVI: GINISIGI KITAPLIGI

0 yorum :

Yorum Gönder